Soykırımın Mimarı, Aryan Irkın Aşığı Heınrich Himmler

Dünyanın en kötü adamı sayılabilen, Nazi Almanyasının en güçlü adamlarından biri olan soykırımın mimarı Heınrich Himmler
Öğretmen çocuğu olan Himmler lideri Hitler gibi birinci dünya savaşının içinde yer almıştır.Savaşın
ardından kendisinin Nazi partisinin saflarında buldu.Nazi partisinde öfkeli konuşan hitabet ile herkesi büyüleyen Hitler'e bir anda hayran oldu.Ait olduğu yeri bulduğunu hissetti.O zamandan itibaren her anında hep Hitler'in yanında yer aldı.

Hitlerin SS olarak bilinen en korku saçan muhafızlarının liderliğine yükseldi.Hitler iktidara gelmesinin ardından güvenlik bürokrasisinin kilit adamı oldu.Elindeki bürokratik gücü, devlet içinde devlete dönüşen SS etkinliğini arttırmak için kullandı.Nerdeyse SS, Almanya'nın üzerine karabasan gibi çöktü.Nerde Hitler karşıtı varsa S birlikleri onu ortadan kaldırıyordu.1933 yılında Himmler ilk Nazi toplama kampının kurdu.
Tarihin gördüğü en hastalıktır mizaç lardan birinin sahibi olan Himmler, Almanya'daki ırkın safkanlığı konusunda takıntılı bir adamdı.Sağlıklı Almanların yine sağlıklı Almanlar ile evlenip çoğalmasını ve bunun devlet imkanlarıyla beslenmesini desteklenmesini içeren aryan üretme programı nın mimarı olmuştur.Ayrıca lider olduğu  SS için hayalimdeki, aryanA uygun tipleri seçerdi.Süper sağlıklı, sarışın, mavi gözlü, kaslı ve mümkünse okumuş yazmış, yani bir nevi Almanca konuşan süpermenler arıyordu.
Ikinci dünya savaşı'nın başlamasından itibaren Almanların Polonya'yı işgal etmesi ile  işgal edilen bölgelerin sorumluluğu Himmler'e verildi.1 yıl içinde 300 bin Polonyalı ve Yahudi yerlerinden yurtlarındaN gitti.Onların yerine Almanları yer değiştirdi ve bu durumun diğer işgal eden ülkeler de de devam etti.Her yeni gün toplama kampının sayısını arttıran Himmler 1943 te Hitler tarafından içişleri bakanlığına getirildi ve  yahudilerin Avrupa'dan tamamen temizlenmesini öngören nihai çözüm programını, yani yahudilerin soykırım uygulanması programını onaylayan makam olmuştur.6 milyon yahudi soykırımı uğramasına imza atan isimdir Himmler.
Himmler çok kurnaz biriydi.Almanya'nın yenilgisini ufukta görünce uyanıklık edip müttefiklerle kur yapmaya başladı.Ama bunu farkeden Hitler onu tüm görevlerinden azletti.Almanya'nın teslim olması üzerine sahte bir kimlik ile kaçmaya çalışınca müttefikler tarafından yakalandı ve savaş suçları içn yargılanacağı mahkemeye gönderilmek üzere hazırlanmıştır.Ancak Hücrede potasyum siyanür kapsülü yutarak intihar etti ve adaletin pençesinden kurtuldu.Olağanüstü bir durum da intihar edebilmeleri için üst düzey Nazi görevlilerinin dişlerine kapsül yerleştirilmiştir.Himmler son sözleri "Ben Himmler" oldu ardından cesedi gizlice yakıldı ve bilinmeyen bir mezarlığa defnedildi.Mezarın yeri bugün biLe bilinmiyor.

Faşizmin Babası Benito Mussolini

Hayali yeni bir Roma imparatorluğu kurmaktı.Sezar dan daha güçlüydü.Kafa dengi Hitler ile bir olup dünyayı paylaşacaktı.İhtiraslı, ve çenesi çok kuvvetli olan Mussolini, İkinci dünya savaşında bozguna uğraması ile kendini asılırken buldu.

Faşizmin kurucusu olarak görülen Mussolini, "faşizm bir dindir yirminci yüzyıl tarihine faşizm asrı olarak geçecektir" demiştir.Fakat kendisi gençliğinde sıkı bir sosyalisti.Gençliğinde ilkokul hocalığı yapmış, İsviçre ye göçetmiş,vfakat elle tutulur bir iş sahibi olamayınca ülkesine dönmüş ve bir iki kere tutuklanmıştır. Askerlik sonrası Avusturya'da gazetede çalışmaya başlamış, sosyalizm üzerine makaleler yazmıştır.Hatta İtalya 1911 de Osmanlıya karşı savaş ilan ettiğinde savaş karşıtı tutumundan dolayı tutuklanmıştı.Boşuna dememişler solcunun eskisinden sağcının yenisinden kork diye...

Hapisten çıkınca sosyalist Avanti gazetesi resmi editörüne getirildi.1914 te birinci dünya savaşı patladığında savaş karşıtlığı yapmaya başladı.Hatta hükümeti savaşa katılması durumunda işçi devrimi başlatacağı iddaasi ile tehdit etti.
Fakat nedendir bilinmez birkaç ay sonra görüşleri inanılmaz değişti.Devrimci faşist hareket isimli bir grup kurdu.Ardından  ulusal faşist partiye dönüşen bir partili siyaset yapmaya başladı.Siyasi hareket olarak 1921 de meclise giren Mussolini, sosyalist kesime kan kusturmaya başlamıştı.Ardından ülkede anarşi başgösterince İtalya kralı Ekim 1922 de Mussolini ye hükümet kurma görevini verdi.
Seçim sistemi üzerinde yaptığı oynamalarla 1925-1926 yılında tam anlamıyla diktatörlük yetkilerine sahip oldu ve diğer tüm partilerin canına ot tıkayacak tek adam oldu. Kendisine Duce(lider) adını taktı.
Italya kısa zamanda bir polis devletine dönüştü.Kimse yaptıklarına itiraz edemiyordu.Kendisi hariç tüm diğer sesleri susturmuştu.Zaten faşizmin adı buydu.Kendinden başka diğer sesleri kulak tıkamak.Faşizmde mutlak olan devlettir.Halk devletin garnitürü dür olmasada olur.Aşırı milliyetçi olan faşizm demokrasi, kapitalizm ve sosyalizm gibi fikirleri düşmandır.
Mussolini tek adam olduktan sonra sendikaları budadı.Gazete ve dergileri susturdu.Halkı sadece kendisi yönetmeye başladı.Okul ve üniversitedeki öğretmenlere faşist rejimi koruma ve kollamaya yönelik yeminler ettirildi.İlk başlarda ekonomi yükselir gibi görünsede 1930 a gelindiğinde kaşıkla verdiklerini kepçe  ile toplamaya başlamıştı.Ülkedeki sanayi nefes alamayacak şekilde devlet kontrolüne girmiştir.Dolayısıyla bu abartılı yatırımlar ve ekonomi yalpalamaya başladı hammadde ihtiyacı arttı.
Ardından Korfuyu bomba atmaya başlamış ve Arnavutluk ta kukla bir rejim kurdurmuş, yeniden libya'yı işgal etmişti.Aklı fikri Akdeniz'i İtalyan gölü yapmaktı.1933 te Etiyopya'ya karşı giriştiği savaş, milletler cemiyeti tarafından kınanan ca  anında kızarak cemiyetten çıktı ve Nazi Almanyası ile ittifak içerisine girdi.
Her ne kadar İtalya'nın savaş gücü ve savaşı kutsayan biri olsada Mussolininin ordusunun durumu içler acısı haldeydi. Ikinci dünya savaşı patlak verdiğinde kimin kazanacağını kestiremediği için ilk etapta tarafsız kalmaya karar verdi.Lakin Fransa'nın düşmesinin ardından savaşın uzun sürmeyeceğini hesaplamış, 1940 haziranında müttefiklere savaş ilan etmiştir.Savaş 5 yıl sürdü.Tabii ki bu hayatının en büyük hatasıydı ve ordusu çenesi kadar güçlü değildi.

Aynı yıl Ekimin de İtalyanların Yunanistan'a yaptığı saldırı ordunun güçlü olmadığını gösterecek ve bu durumda Hitleri takip etmekten başka çaresi kalmamıştı.Almanya'yı takip ederek 1941 haziranında Rusya'ya, Aralık ayında ise Amerika'ya savaş ilan etti.İtalyanların tüm cephelerde yerlerde sürünmesi ve müttefiklerin 1943 te Sicilya ya çıkartma yapması Mussolininin sonu oldu.Ülkede bir anda karşı cephe alındı Mussolini ye.Havanın dönmesinden güç alan kral, Mussolini yi tutuklattı.Lakin Hitler in Alman birlikleri tarafından kurtarılan Mussolini İtalya'nın kuzeyinde faşist bir devlet kurdu.Salo cumhuriyeti adı verilen Almanların kuklası bu devlet Mussolini ölünce yıkıldı.Müttefiklerin Milano'ya varmasından hemen önce 1945 Nisan'ında İsviçre'ye iltica etmeye çalışan Mussolini yanında metresi Clara Petacci olduğu halde İtalyan partizanlar tarafından yakalanarak yargılanmadan idam edildi.
The Guardian gazetesi 2009 ekiminde yayınladığı bir haberde Mussolini 34 yaşında gazetecilik yaparken 1917 yılında İngiliz istihbarat servisi adına çalıştığı ve haftada bugünün parasıyla 6400 euro aldığını yazdı.Mussolini İngiliz gizli servisine istihbarat sağlıyor ve hatta İngilizlere barış gösterileri yapanları dayaktan geçirecek adamlar bulabileceğini rapor etmişti.Ayrıca diktatörün beyni internet sitesi ebayde satışa konu olmuş ama site satışı engellemiş tekrar eşine iade edilmiştir.Mussolini dünya kamuoyunda hep Hitler'in daha komik versiyonu olarak görülmüştür.Kendisi de bu durumun farkında olup Alman yoldaşını çok kıskanıyordu."O Kısa pantolonla gezerken ben faşizmin kitabını yazdım "diyordu Hitlerin gücünü ve şöhretini kıskanan Mussolini aynı zamanda kendisinin Hitler'in Musevi karşıtı politikalarını taklit ettiğini söyleyenlere de öfkeleniyordu.İtalya'nın Duce sine göre kendisi hitler daha doğmadan politikaya başlamış ve yahudi karşıtı onunkilerden daha eskiye gidiyordu.
Başka bir ilginç olay ise yahudi düşmanı olarak kendisini öven Mussolini'nin sevgilisi ve metresi Petacci günlüğünde adı geçen musevi Margarita Sarfatti Mussolini ile 26 yıl aşk yaşamıştı.İtalya'da 2009 sonlarında kitap olarak yayınlanan günlüklere göre Sarfatti, Mussolini'nin hiçbir zaman yahudi karşıtı olduğuna inanmamış.1938 de gerçek yüzünü ortaya koyan Mussoliniyi görünce Duce yi terk ederek Arjantin'e gitmişti.

Kızıl Diktatör Josef Stalin

21 Aralık 1879 da Gürcistan'ın Gori kasabasında doğan Josef Stalin, dünyanın en kanlı diktatörlerinden biri ve ikinci dünya savaşı'nın kahramanı olacaktı.
Tarihin şaşırtıcı oyunlarından biridir.Gençliğinde bir süre ilahiyat okumuş.O dönem kendisinden ortodoks bir rahip olması bekleniyordu.Fakat kendisi komünist bir lider olmuştu.
1880-1899 yıllarında devrimci akımlara karışınca okuldan atıldı.1899 de  üzere çarlık rejimine muhalefetten birkaç kez tutuklandı bu konuyla ilgili bazı muhalifler, Stalin'in tutuklandığı zamanlarda arkadaşlarına ihanet ettiği ve bu sayede ceza almaktan kurtulduğunu iddia eder.1905 te Transkafkasya Rus devrimine katılmış ve 1912 de St Petersburg'a giderek bolşevik gazetesinin ilk editörlerinden biri olmuştur.1913 yılında ömür boyu hapis cezası alarak  Sibirya'ya yollanan Stalin, 1917 deki kızıl devrim ve ardından genel afta salınmıştır.Daha sonra İsviçre'de sürgünden dönen devrim öncüsü Lenin ile birlikte buluşmuşlardır.
Asıl adı Josef Vissarionoviç Cugaşvili olan  Stalin 1917 ekim devriminden sonra Lenin'in ölmesi ile komünist parti genel sekreteri yani rusya'nın patronu olmuş, ardından RusÇa'da çelik adam manasına gelen Stalin adını almıştır.Kendini böyle ifade etmiştir.

2. dünya savaşının başlamasından önce Hitler ile anlaşma yoluna gitmiş ve saldırmazlık anlaşması imzalanmıştır.Sonradan kendi ifadesiyle yaptığı en büyük hata olmuştur.Almanya, Polonya girdiğinde ikinci dünya savaşı başlamış ve Stalin boş durmamıştır.Zorlu bir savaşta Finlandiya'yı Estonya, Litvanya ve ardından Letonya'yı sınırlarına katmıştı.Hitler'in kendisine saldırmayacandan çok emindi.Fakat 1941 de Naziler Ruslara karşı savaş başlatınca Stalin adeta buz kesmişti.2 hafta boyunca kimseyle konuşmamış, odasından çıkmamıştır.
Ikinci dünya savaşı başlayınca Almanlar Sovyetleri işgal etmeye başlayınca hızlı ilerlemişler fakat Stalin sürede toparlayıp, değişik savaş taktikleri ve Rus zeminine güvenerek orduyu içeri çekmiş ve savaşın başkenti Stalingrad'da Almanları mağlup etmiştir.Almanların önüne katmış ve Berlin'i ikiye bölmüştür.İkinci dünya savaşındaki başarısı sterlini hem dünyada hem ulusal kahraman hemde usta bir general olmasını sağlamış, ürününe ün katmıştır.Tabi bunda Hitlerin'de payı yok değildi.Dolaylı da olsa ordularının Ukraynada Beyaz Rusya da Stalin baskısına karşı özgürleştirici bir güç olarak karşılanmasını farkedemeyen Hitler,  ırkçı baskı politikası uygulayarak  Sovyet imparatorluğu halkını tekrar Stalin liderliği etrafında toplanmış ve uzun süren savaş sonrası dönemde askerleri müttefiklerden önce  girerek Hitlere son darbeyi vurmuştur.
Ulusal bir kahramana olarak görülse de Almanlardan çok Rus öldürdüğünü tarih bize söylüyor. Gözünden düşen devlet diplomatlatları ölümün kendisini beklediğini biliyordu.Kimseye acımazdı.Hatta bir anısında, kendisini bekleyen arabasına doğru ilerlerken şöförünün arabanın kenarında tuvaletini yaptığını gördü ve anında silah çekerek şöforlü başından vurulmak suretiyle  öldürdü söylenir.Ayrıyetten mecliste konuşma yapacağı zaman dakikalarca ayakta alkışladı.Sebebi kimse ilk yerine oturan olmak istemezdi.
1936 ve 38 yılları arasında başta partili olmak üzere toplumun her tabakasından hayali yada gerçek kendine hain ve resmi hain belirleme sureti de yaklaşık 500 bin kişinin öldürüldüğü, milyonlarcasını çalışma kamplarına yollandığı bilinmektedir.Stalin'in bu büyük temizlik politikasını kısaca "adam yoksa sorunda yoktur" diyerek özetlemiştir.Sovyet rejimine Nazilerden daha çok sayıda toplama ve çalışma kampı kurmuştur.Bunların en ünlüsü Gulak, Sibirya'daki toplama kampları insanların çalıştırılarak öldürdükleri bir yer olan Gulak kampı dünyanın bittiği yerdir.
Kızıl diktatörün bir başka çılgın projesi 1920 lerde bir bilim adamlarından maymun insan karışımı yeni bir ürün ortaya çıkarmaları istemiş, güçlü kuvvetli ama aptal olsunlar  çok çalışsınlar diye  yenilmez bir ordu yaratmayı düşünmekteydi.Ünlü rus biyalog projenin başına getirilmiş.Karadeniz kıyısında özel bir araştırma merkezi kurulmuş, testler ve deneyler yapılmış fakat proje doğal olarak çuvallamıştır.Maymun-Asker tutmamıştı.Ardından İvanov tutuklanarak Kazakistan'a sürgüne gönderilmiştir.
Komünizmin kuruluş babası babalarından biri olarak görünmektedir ülkesini komünist rejimle yönetmiştir.
6 mart 1953 te Stalin hayata gözlerini yumdu.Son anlarına kadar doktorlar yanına girmek istemedi çünkü yanlış teşhis koyduğu düşünüp öldürülmekten korkuyorlardı.Onun yerine Rusya'nın başına Nikita Kruşçev getirildi.
Bugün Stalin'in  toplam kurbanlarının sayısı 40 milyona ulaştığı tahmin edilmektedir.
"Bir kişinin ölümü trajedidir bir milyon ki ise sadece bir istatistik" Stalin...........

Pealr Harbor Atom bombası atmak ve Savaşa girmek için YEM mi edildi

Bilindiği üzere 7 Aralık 194 sabahı Japonya hava kuvvetleri Hawaii de bulunan ABD donanmasına  çok ani ve habersiz bir saldırı gerçekleştirdi ve bu saldırı sonucu 2043 ölü ve 1178 yaralının yanı sıra 18 savaş gemisi ve 188 uçak imha edilmiştir.

Bu olay ABD ‘nin 2. Dünya savaşına girmesine sebep olmasıyla birlikte ve 1945’te Japonya’ya 2 adet nükleer bomba atarak savaşın bitmesine en büyük etken oldu.2. Dünya savaşı totalde ABD’nin en fazla kazanç elde ettiği savaştır.Atom bombalarıyla dünyayı korkuturken Avrupayı Nazi’nin elinden kurtarma(Normandiya çıkartması) ve sağladığı yeni dünya düzeyiyle bugün bile etkileri süren bir Süper Güç algısı oluşturmuştur.Yani kısaca bir taşla kuş katiamı yapmıştır.

Pearl Harbor olmasaydı bunların hiçbiri olmaya bilirdi.ABD savaşın başında çekimser bir tavır sergilemiş ve savaşın dışında nazilere arşı savaşan ülkelere malzeme ve petrol satmaktaydı.Başkan Franklin Roosevelt savaşa girmek istemesine rağmen halk ve senetodan yeterli destek alamadığı için savaşa giremiyordu ta ki Japonların saldırısına kadar.

ABD Japonya’ya petrol satıyordu ve Japonya’nın saldırgan tutumu nedeniyle ülkeye ambargo uygulayarak petrol satışını durdurdu.Japonya bunu savaş sebebi sayacağını ilan etti ve hazırlıklar başladı.Japonya aklınca istibarat toplayıp ABD ye duyurmadan sürpriz bir baskın hazırlıyordu.Bunun için en iyi hedef Hawai de bulunan ABD donanmasıydı.

Ama ortaya çıkan kayıtlar, raporlar ve savaş belgelerinde açıkça görülmektedir ki ABD nerdeyse her ülkeden (Peru dahil)gelen istihbarat raporlarını ısrarla görmezden gelmiştir.FBI, CIA saldırının olacağı tarihe kadar başkana bilgi vermiş ABD Alman büyükelçisi bizzat Japonların gizli bir baskın yapacağını gizli şifrelerle ABD ‘ye iletmiştir.Fakat Washington ısrarla donanmanın baskına uğrayacağı haberine gözlerini yummuştur. Adeta donanma yem edilmiştir.Baskından hemen sonra daha hasar raporu bilinmeden  başkan büyükelçiyi arayarak “zaten gemiler eskiydi Japonlar onları imha ederek bize iyilik yapmış oldular” diyecekti ama Japonların yapmış olduğu iyilikler daha bitmemişti.

Peki ne için ? Pek çok araştırmacı bunun atom bombalarının atılmasına zemin hazırlamak için olduğunu  söylese de asıl cevabı Başkan  Roosvelt Tahran da bir araya geldiği Stalin’e “Eğer Japonlar bize saldırmasaydıAvrupa’ya asker göndermemiz çok zor olurdu” diyen başkan saldırıdan 4 ay önce sanki olacakları tahmin edermiş gibi  senetoda “Savaşları haklı çıkaracak bir olayın gerçekleşmesi için mümkün olan herşey yapılmalıdır” demiş olup bu konu hakkında çıkardığınız sonucu size bırakıyorum.

Not: Yazı tarafıma aittir alıntı ve kopya değildir.

Tarihin En Kanlı Diktatörü ADOLF HİTLER

Tarihin en fazla kan döken ve 2. dünya savaşını başlatan aynı zamanda en çok konuşulan diktatörüdür.Etkileri ve akımları hala devam etmekte olup içerdiği gizem ve sırlarıyla en popüler olmuş devlet adamıdır Adolf HİTLER.

     Avusturya doğumlu olup


(Doğum :Braunau am İnn 1889 – Ölüm: Berlin 1945)Babasını hiç sevmezdi.ok acı dolu ve ezik bir çocukluk geçirdi.Ortaokuldayken tarih öğretmeninin etkisiyle Alman milliyetçiliğine yöneldi. 1907’de Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’nin sınavlarına iki kez katıldıysa da başarılı olamadı.Ressam olmayı çok istiyordu. Viyana’da kaldığı süre içinde bir yandan da siyasal konferans ve toplantılara katıldı. İlgi duyduğu Pan-Germen Nasyonalist Parti ve Hristiyan Sosyal Partisi’nin Antisemitik eğilimleri nedeniyle, Yahudilere karşı içinde nefret geliştirmeye başladı. 1913’te Münih’e gitti. Askere çağırıldıysa da Salzburg’da yapılan muayenede çürüğe ayrıldığı için Avusturya Ordusu’na alınmadı. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla (Ağustos 1914), gönüllü olarak onbaşı rütbesiyle Alman Ordusu’na katıldı. Asker arkadaşlarına göre üstlerine itaatkar sessiz ve sanatla ilgilenen bir askerdi.1916’da bacağından yaralanınca Berlin ve Münih’te kaldı. Savaştan sonra bir süre tutsak kampında çalıştı.Yıllar boyu acıyı ve ezikliği içinde biriktirmiş kinci bir kişiliği vardı,Öfkesi birikiyordu.Daha sonra siyasete atılınca en büyük ve etkileyici özelliğini keşfetti ….. HİTABET


1919 ‘da Yahudi karşıtı Alman İşçi partisinin 55. Üyesi olarak çalışmalara başladı.İlk konuşmalarını 50 kişi dinledi ,daha sonra bu 100 oldu sonraki konuşmalarında coştukça coştu ve kitlesi her geçen gün katlandı ve parti başkanı oldu.Şu an bile en kuvvetli hitabete ve konuşma yeteneğine sahip lider olduğu söylenir.Bu hırsı ve nefretiyle partinin başkanı oldu ve partinin ismini Nasyonel Sosyalist Alman işçi Partisi kısaca NAZİ partisi olarak değiştirdi.


Kendisini yeterince güçlü görünce amatör bir darbe girişiminde bulundu ve hapse girdi.Hapiste Kavgam isimli kitabını yazdı.Hapisten çıkınca meşru olarak seçimlere partisiyle girdi ve 1932 ‘de zaferle seçimleri kazandı.


1933 te başbakanlığa atanan Hitler cumhurbaşkanının ölümüyle meydanı boş bulan Hitler,en önemlisi mecliste çıkan yangın(kendisinin meclisi yakıp suçu muhalefete attığı söylenir)olmak üzere bir düzine şaibeli propoganda ile mutlak tüm yetkiyi elinde toplar.

        

İlk icraatları Versay anlaşmasını yok sayması , Almanya’yı hızla silahlandırması, diğer ülkelere boyuna tehditler yağdırmasıdır.


1938’de Avusturyayı topraklarına kattı. Tüm Dünya bunu izledi ama kabus yeni başlıyordu.Aynı yıl ekimde bu kez Almanların çoğunlukta olduğu Çekoslovakya’nın Südet Bölgesi’ni işgal ederek Almanya’ya bağladı. 1939 Mart’ında, Çekoslovakya’nın tümünü işgal etti.Ağustos 1939’da SSCB ile bir saldırmazlık paktı imzaladı. Stalin bu antlaşmaya çok güvendi ama ne büyük hata yaptığını Almanlar Moskova'ya dayanınca anlayacaktı.


1 Eylül’de Polonya’ya girdi. Bunu Fransa ve İngiltere’nin Almanya’ya, savaş ilan etmesi izledi (3 Eylül 1939). Hitler Alman Orduları’nın yönetimini doğrudan üstlenerek Norveç’i işgal etti (Nisan 1940), Danimarka’ya girdi. Mayıs 1940’ta Hollanda, Belçika, Haziran 1940’ta Fransa’yı teslim aldı.Almanların savaş doktrini Blitzkrieg ile bu ülkeleri alması uzun sürmedi.Aynı yıl İtalya ve Japonya ile Üçlü İttifak’ı kurdu. 1941’de Afrika ve Balkan saldırılarım başlattı. Nisan 1941’de Yugoslavya, ardından Yunanistan’a girdi. Haziran 1941’de bu kez SSCB’ye saldırdı. Aralık 1941’de ABD’ye de savaş ilan etti. Savaşın Başkenti sayılan Stalingrad da yenildi ve geri çekilmeye başladı .(Ocak 1943) Kuzey Afrika Müttefiklerin eline geçti. İtalya, Almanya’ya savaş ilan etti (Ekim 1943). 1944 Haziran’ında, Müttefikler Normandiya’ya çıktılar. Bu arada generaller savaşı sona erdirmek için Hitler’e başarısız bir darbe girişiminde bulundular. Savaşı yitirdiğini anlayan Hitler, tüm endüstri kuruluşlarının ve üretim alanlarının yok edilmesini emrettiyse de, buyruğu yerine getirilmedi (Mart 1945). Nisan 1945’te SSCB ve ABD birlikleri Berlin’e girerken, Hitler, bir gün önce evlendiği metresi Eva Braun ile birlikte yaşamına son verdi (30 Nisan 1945).






Öne Çıkanlar


İktidarı süresince 17 suikast girişiminden kurtuldu.


-Volkswagenin tosbağa modeline şekil veren kendisidir.


-Safkan ırk kavramı nazilerin takıntısıydı.Bu amaçla Almanların Alman olmayanlarla özelikle Yahudilerle evlenmesi yasaklandı.Görüntüyü bozduğu gerekçesiyle özürlülere ötenazi programı hazırlandı.


-Naziler ve işbirlikçileri bu uğurda 6 milyonu Yahudi olmak üzere toplamda 11 milyon insanı öldürdü.


-Hitler hiçbirzaman toplama kaplarını ziyaret etmedi ve soykırım hakkında konuşmadı.


-Hakkında pek çok film çekildi,oyunlar kitaplar yazıldı.


-Kara büyüyle uğraştığı, yaptırdığı deneyler, Ölmediğine dair pek çok söylentiyle popüler tarihin en konuşulan malzemesi olmuştur.



-En ilgincide 1938 ve 1939 da Nobel Barış Ödülüne aday gösterildi.