Geçmişte yaşananlar,gelecekte olacakları belirliyorsa.Bu tabloda benim rolüm ne? Seçtiğim her şey çevresel baskının yönlendirmesi ile oluyorsa,eylemlerimde ki bana özgülük ve ruh nerdedir? İnsan özünün doğaya karşı gelip ona boyun eğdirdiği bir yanılsamadan mı ibarettir?
Neden ve Sonuç ikilisinin dansının arasında tıkalı kalmış yaşamlarımız ne denli özgür olduğu yalanına inandırılmıştır?
Fark edilmeden yaşayıp gitmek mümkün müdür? Şuan çalan kasvetli melodi, ben, siz tek bir kıvılcımın sonucu ise her şeyin önceden olacağı bellidir diyebilir miyiz?
Peki ya bir klavsenin çirkin sesine ne demeli?
Fahişeler de iş ahlakı var mıdır?
Bir çok yazar kaldırımları sert bulmuştur. Bence olması gerektiği gibiler.
-Bütün bunların başta dediklerinle ne ilgisi var?
Bunu sormakta pek ala haklısın.Ama sorman gereken asıl şey bu değil sürekli kaçırıyorsun asıl olayı. Sorman gereken benim neyden bahsettiğim
-Neyden bahsediyorsun ?
Bak işte onu bilmiyorum…
Bu aforizmik söylemle konuşmayı bitirmek isterdim ama gönlüm elvermiyor ne yazık ki. Bir sonra ki cümle de neyden bahsedeceğini bilmeksizin yazarsın. Tabi güzel olanda budur.Her cümle diğer bir cümleyi tetiklediği için sonu gelmeyeceğini sanırsın. Ama gelir !
Okul da öğretmenlerimden tek isteğim neye lanet okumak istersiniz adlı bir liste ödevi vermeleriydi ama bu yanlış bir şey tabi yani lanet okumak.
Fakat iğrenç okul sıralarında olmadığımıza göre
Listeye klavsen sesiyle başlayabilirim diye umut ediyorum.
Parıldayan kıyafetlere
Konuşmak bilmeyen kapanık piçlere
yılışık orospu çocuklarına
ve en önemlisi kıç ağrıtan sandalyeleler’e lanet olsun !
(Kendimle söyleşi)
Yazar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder