20 Aralık 2014 Cumartesi

Bilimsel Metodoloji Nasıl İşler?


Bilimsel gerçekler insani inançlardan bağımsız herkes ve her toplum için geçerli objektif yargılardır. Bir bilimsel veriyi sizin kabul edip etmemeniz, inançlarınız doğrultusunda işleyip işlememesi bilimin konusu ve amacı değildir. (ve eklemek gerekirse umurunda da değildir) Bilim her hangi bir şahsi inanç ya da istek doğrultusunda ''Elastik'' olmayan bir kavramdır.

Bu kadar ön bilgiden sonra BilgiEhli'nde paylaşılacak olan bilimsel bilgilerin ne olduklarını ve nasıl bir mekanizmaya dahil olduklarını inceleyeceğiz ve bu yazılacaklar önümüzde ki zamanlarda tartışılacak her Teori, Kanun ve Hipotezler için birer ön bilgi niteliğinde olacaktır..

Bilim'in işleyişine, çalışmasına 'Bilimsel Metodoloji'' adı verilir. Bilimsel Metodoloji Bilimsel verilerin nasıl ve hangi sırayla işleneceğini açıklar ve genel anlam da 3 başlıktan oluşur

Hipotez, Teori (Kuram), Kanun

Sanıldığı aksine bir bilimsel metodoloji üçgeni yoktur (Hipotezler teoriye kısmen dönüşseler de Teoriler kanun olmaz yazının ilerleyen cümlelerin de buna değineceğiz)

Bilimsel metodoloji,temel olarak şöyle işler : Doğa da vuku bulan bir olaya dair gözlem yaparsınız. Sizin bu yaptığınız gözlem, gerçekleşmiş olaya dair çıkarımlarda bulunmanıza fırsat verir

İşte Bilimin ilk aşaması GÖZLEM !

Gözlem yapıldıktan sonra gözlenen olayın nasıl işlediğine dair yaptığınız bütün açıklamalar Hipotezdir.

Hipotezler; Kesin olmayan,şahsın kendi görüşlerinden ibarettir.(Tabi ki bir bilim insanın hipotezleri gayet yerinde ve değerli olabilir ama bu doğru olduğu anlamına gelmez.Pekala yanlış da olabilir.)

Teori: Teori kelimesi Gündelik yaşam da ve Popüler kültür de yanlış anlamlarda kullanılan bir kelimedir.

Gündelik yaşam da Teori ''Kesin olmayan'' ''Spekülasyon'', ''Fikir'' anlamların da kullanıla gelmiştir. Halbu ki! Bilimsel Metodolojide ki anlamıyla Gündelik yaşam da ki anlamı tam tersidir.

Teori diğer bir değişle; Kuram! Hipotezlerin kanıtlanmış halleridir. Hipotezler hatırlayacağınız gibi, kesin olmayan çıkarımlardan ibarettir. Teori ise bu çıkarımları ve gözlemleri deneye, teste tabi tutarak elde edilen sonuçlardır. Eğer hipotez yani şahsi çıkarımlar deney ve bulgularla örtüşmüyorsa o hipotez çürür. Eğer ki ! örtüştü ve bir çok kez de kanıtlandı: Artık bu bir Hİpotezden ziya de Teori olur. Yani Teori gündelik yaşamda ki anlamının aksine; Deney ve Bulgularla kanıtlanmış ve desteklenmiş bilimsel veri bütünü demektir.

''Kanun'' Kelimesi son zamanlar da biraz uzak durulan bir kavram olsa da hala bilimde kullanılan bir kavramdır. Basitçe tanımı şu şekildedir

Kanun: Aynı şartlar altında tekrardan aynı şekilde olacak olaylar doğa kanunlarıdır.
Suyun 100 santigrat derece kaynaması hep tekerrür eden bir olay olduğu için kanun gözüyle bakılır.
Yalnız belirtilmesi gereken bir nokta vardır.. Teoriler kanunlara dönüşmez! Biri elma diğeri armuttur.

Teori Doğa da vuku bulan bir olayı açıklayan bilimsel bilgi bütünüdür kanun ise açıklamaz sadece olayın adıdır. Bize söylediği tek şey bu olayın kanun olduğudur o kanunun nasıl işlediğini bize teoriler açıklar

Bir Kütle Çekim kanunu vardır. Bir de Kütle çekim teorisi. İkisi bambaşka şeylerdir ya da Evrim ve Evrim Teorisi de denebilir. Biri doğa da gerçekleşmiş ve aynı şartlar altında aynı evren dokusunda tekrardan gerçekleşmesi muhtemel bir olayın adıdır. Diğeri bu olayın nasıl işlediğini açıklayan veri bütünüdür.

Kanun tanımının başında ki ''Uzak durulan bir kavramdır'' Söylemini açmak isterim. Bunu dememin sebebi; Bilim de kesinlik yoktur en sağlam teoriler bile (Bkz: Yer çekimi teorisi,Evrim teorisi vesaire.) kesin gözüyle bakılmaz. Tabi biraz gerçekçi olmak da fayda var. Bilim düşmanlarına malzeme çıkmadan belirtmek gerekirse bu teoriler yanlıştır anlamına gelmez. Sadece bir aralık her zaman açık bırakılır.. Neyse konuya dönelim

Örneğin: Newton'un yasaları kendi zamanın da kesin gözüyle bakılmış ve yanlışı olmadığı düşünülen bir şeydi. Fakat günümüz de (Merak etmeyin yer çekimi çürümedi ) Almanyalı Bilim Adamı Einstein'ın Newtonun Kanunların da ki EKSİKLİKLERİ tamamladığı bilindik bir şeydir. Yani Doğa da ki 100 derecelik suyun kaynaması hiç bir zaman değişmese de Bilim Tarihin de kesin gözüyle bakılan kavramların değişmesi insanlara bir ders vermiştir..

Lafın özü: Bilim tamamen gerçekliğe dayanan duygulara yer vermeyen çevremizi anlamamız da ki en büyük yardımcılardan biridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder