4 Mayıs 2015 Pazartesi

Pakistan'nın Kurucusu Muhammed Ali Cinnah Kaid-i Azam


Muhammed Ali Cinnah (1876-1948) özgür insanlar olarak soluklanıp yaşayabileceğimiz islamı, sosyal adalet prensiplerine serbest hayata geçireceği kültürümüze göre geliştirebileceğimiz bir ülkemiz olmalı diyerek Gandhi ile yola çıkmış daha sonra İngilizlerden kurtularak Pakistan devletini kurmuştur.

Bugünlerde terörle ve karışıklıklarda akla gelen Pakistan, Hindistan dan ayrılarak hintli müslümanları bağımsız bir Pakistan talebinde birleştirerek Cinnah, önemli bir işe imza atmıştır.Babası müslüman bir tacir olan ve kendisi de avukatlık yapan Cinnah 1913 te ülkedeki müslümanların temsilcisi konumundaki müslüman birliğine katılmış, Hint ulusal kongresi nde üyesi olmuştur.
İngiltere'de hukuk eğitimi almış, ülkesinde başarılı avukat ardından yargıç olarak göz doldurmuştur.Daha sonra müslüman birliğinin başkanı seçilmiş, müslümanlar ve hindular arasında ortak bir siyaset oluşturulması için yoğun gayret göstermiştir.O da tıpkı yoldaşı Gandhi gibi ülkedeki 2 hakim din mensupları arasında aynı çatı altında yaşayabileceklerini yürekten inanıyordu.Ancak tabii ki hinduların müslümanları sosyal yaşantısını göz ardı etmesi ve müslümanlar sürekli tehdit etmesi çatışmayı artırmıştır.

Hindular ve müslümanlar tek bir konuda müttefikti.O da beyaz efendi yani İngilizlerlerle mücadele etmek.Cinnah bu olan bitene uzaktan  Londradan izlemiş ve yetiş sana ihtiyacımız var çağrılarına kayıtsız kalmayarak 1935 te döner dönmez siyasi mücadeleye girmiştir. İngilizlerin vadettiği mahalli özel bir çerçevesinde 1937 seçimlerinde kongrenin elde ettiği başarı sayesinde 11 bölgenin 7 sinde hindular yerel hükümet kurmuştur.Müslümanların hindulardan az olması ayrılma ve bölünme için başlangıç olmuştur.1940 da toplanan müslüman birliği müslümanın müslümandan başka dostu yoktur diyerek ilk kez Pakistan kurulması yönündeki talebi sesli olarak dile getirmiştir. Cinnah ve yoldaşları ülkedeki mali ve ulusal sorunları çözmek için liberal bir anayasa ile çözüm benimsiyordu.Gandhinin ikinci dünya savaşı'nın ardından o meşhur sivil itaatsizlik eylemi başlatmasının ve kongrenin denetiminin tamamen ele geçirilmesinin ardından Cinnah, Hint birliğine eyvallah dedi ve ardından Pakistan talebini uygulanabilir bir siyasi proje dönüştürmüştür.
Cinnah İngiltere de yürüttüğü görüşmelerin yer aldı ve 14 ağustos 1947 İngiltere'nin Pakistan'ın bağımsızlık tanımak zorunda kalması üzerine aynı gün hem Pakistan hemde Hindistan devleti kuruldu.Cinnah, Pakistan'ın ilk genel valisi ve kurucu meclis başkanı olmuştur.Pakistan nihayet dünya haritasında yerini almış ama geçiş süreci çok zor olmuştur.Müslümanlar, hindular ve Sithler birbirine girecek, iki ülke arasında amansız bir göç grafiği ve savaşlar yaşanacaktır.
Pakistan adı ilk olarak İngiltere'de öğrenim gören müslüman öğrenciler tarafından 1940 yılında dillendirilmiş, Pakistan adı Pencap, Afgan, Keşmir  isimlerinin baş harflerinin yanyana gelmesinden meydana gelmiştir.Sondaki stan ülke demektir başındaki Pan Urdu dilinde temiz saf anlamına gelir.
Cinnah Atatürk'ten çok etkilendiği bilinir.Cinnah, Atatürk'ün islam toplulukları bakımından sislerin arkasından ışıldayan ve yepyeni bir kaderin yolunu gösteren parlak yıldız olarak kabul ettiklerini açıklamış, Atatürk hayranı olduğunu belirtmiştir.Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsında islâm dünyası büyük bir kahramanı kaybetmiştir demiştir.Ölümünün ardından Hindistan müslümanları önlerinde bir ilham kaynağı olarak duran bu büyük müslümanın kendilerine verdiği örneği gördükten sonra hala batak ve ayakları saplanmış olarak kalacak mı diye sormuştur.
Bir ara siyasetten çekilen Cinnah Londra'ya yerleşmiş ve 1930 da Amstrong Atatürk'ü konu alan Grey wolf (Bozkurt) isimli kitabını 2 gün boyunca hiç elinden bırakmadan okumuş ve ardından okuması için kızına vermiştir.Cinnah ayrıca 1954 yılında yine Atatürk hakkında Türkiye'yi kurtarmakla bütün dünya uluslarının müslümanları seslerin duyuracak kudrette olduğunu ispat etti demiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder