14 Mart 2015 Cumartesi

En Okumuş Diktatör Antonio Olivieira Salazar


Portekizin  diktatörü olan Salazar, diktatörler arasında okumuş, ekonomi en iyi bilenlerden biriydi öncelikli maddesi ülkenin kasasını sağlam tutmaktır.

Ailesi  aynı Stalinde olduğu gibi papaz olmasını istemişti.Zaten oradaki cevheri keşfeden de kilise olacaktı.Papazlar çocuğun paraya olan ilgisini görünce bu çocuktan papaz mapaz olmaz aklı fikri para demiş ve onu ülkenin en iyi üniversitesinde okuması için yollamışlardı.Haksız olmadıkları görüldü.Üniversitesi'nde ekonomi profesörü neden yükseldi.1920 lerde ülke ekonomik açıdan yerlerde sürünüyordu cumhurbaşkanı ülkeyi bu açmazdan çıkarmak için adından sıkça söz ettiren Salazar'ı Maliye bakanlığına getirmeyi istedi fakat Salatanın şartları vardı.Kendisine süper yetkiler tanınacaktır.Aslında bu yetki ile yönetimde falan göz yoktu.Başkente geldiğim ilk trenle geri dönerim diyerek rest çekmişti.1928 de Salazar'ın maliye bakanı olarak atandığında (bizde ki Kemal Derviş örneği geliyor akla) Portekiz, ekonomik açıdan düze çıkma hedeflemiş bir ekonomi diktatörlüğüne dönüşecekti.
Başta işçi hakları, çalışma koşulları, sendikalar ve bunlara bağlantılı herşey askıya alındı.Salazar, kendine güvenenler haksız çıkarmadı ve kısa zamanda borçlar ödendi, denk bütçe define ulaşıldı.Nihayetinde 1932 de ülkenin cumhurbaşkanı Carmona, bu çabalara karşın ödül olarak Salazar'ı başbakanlığa getirdi.İlk başta halkın desteğini arkasına alan Salazar, kendi kurduğu bu ekonomik düzen mucizeyi koruma ya kararlıydı ne pahasına olursa olsun.Portekiz'de kasalar doluyor, özgürlükler boşalmaya başlıyordu.Salazar yeni bir anayasa yaptığı de bu anayasanın temelinde tek parti yönetim vardı.İllaki muhalefet yapmak isteyenlere ise Salazar'ın gizli polisi PIDE ziyareti ziyaret ediyordu.
Salazar kısa zamanda diktatör şapkasını taktı tıpkı almanya ve italya daki gibi faşist kurumlar oluşturdu.Salazar'ın yönetim tarzı, otoriterlik that otoriterlik arasında gidip geldi.Mussolini'ye duyduğu hayranlığı hiçbir zaman gizlememiş.Komşusu Franco nun politikalarından de etkilenmiştir İspanya iç savaşında Franco'ya her zaman destek vermiş, ikinci dünya savaşı'nda ise bağımsız kalmaya gayret etse de el altından müttefiklere destek vermeyi ihmal etmemiştir.İkinci dünya savaşında çok akıllıca politikalar uygulanmış.Ama uygulamak zorundadır.Çünkü Nazilere destek verdiğinde sömürgelerini kaybedeceğini biliyordu.Salazar canımdan vazgeçerim ama  sömürgelerinden vazgeçmem diyenlerin başında geliyordu. 

Portekiz o zamanda dünyanın üçüncü büyük sömürgeci güç olmasın hem prestijini aynı zamanda da ekonomik açıdan büyük servet getiren gelirini elde ediyordu.Bu durum Salazar'ın ekonomi saplantısını daha da güçlendiriyor ayrıca Nazilerden kaçan 50.000 yahudi mülteci ülkesinden geçmesine izin vererek puan toplamıştı.
Soğuk savaş döneminde Salazar yönünü batı'ya çevirdi ve ardından birleşmiş milletlere kabul edildi .Salazar'ın sonunu getiren se en büyük aşkı sömürgeleri oldu.Önce Hindistan'daki sömürgelerine ardından Afrika'daki sömürgeleri kaybeden Salazar, Afrika'ya yüklendikçe yüklenmişti.Bağımsızlık sürecinde bu sömürgeleri bırakmaya hiç niyeti yoktu.Tüm dünyayı karşısına almasına rağmen sömürgelerinden kopmamak için mücadele etmeye ve Afrika hatlarını ezmeye devam ediyordu. Sömürge savaşları esnasında ordu içindeki bazı generaller Salazar'a karşı diş bilemeye başlamışlardı.Onlara göre başbakan kazanamayacakları bir savaş için ülkenin kaynaklarını heba ediyordu.

Salazar 1968 de koltuktan, kimilerine göreyse banyo küvetinde düşerek felç olunca yolun sonu göründü.Devlet başkanı tarafından görevden alındı.Onun yerine Marchisio Coentrao başkanlığa getirildi.Salazar son yıllarını gözlerden uzak geçirdiği ve 1970 te öldü son ana kadar halen başbakan olduğunu sanıyor, etrafa emirler verip duruyordu.Diktatör gidince ülkedeki iklim bir nebze yumuşamıştı.Önce o ardından kurduğu rejim öldü.Solcu subaylar "karanfil devrimi" adı verilen kansız bir darbe ile Salazar'ın  kalıntılarını temizlediler.Ülke çalkantılı iki yılın ardından liberal demokrasi geçerek Avrupa'ya endekslendi.

Salazar rejiminin yıkan kansız askeri darbe, silahların namlularında karanfil takıldığı için karanfil devrimi olarak tarihe geçmiştir.Salazar ekonomi profesörlüğündenn diktatörlüğe yatay geçiş yaptığı için hep farklı oldu.Giyim kuşamı diktatörlerden ziyade bir salon adamın andırıyordu .Klasik diktatörlerin yaptığı gibi kucakta çocuk sevme, vatandaşın yanağından makas alma gibi hareketlerde bulunmadı.Soğuk ve mesafede olan Salazar hiçbir zaman laf ebesi de olmadı.Tüm bunlara rağmen aynı zamanda yer aldığı hitler, franco ve mussolini'yi geride bırakarak tam 40 yıl boyunca iktidarda kalmayı başarmıştır.Ortalık yatışınca da Angola'da 80000 Mozambik'te 63000, diğer çeşitli yerlerde 15 bin kişi Salazar'ın değişim rüzgarına  direnenlerin kurbanı olarak mezarlıklara donmuştu yani kısacası çileyi gene Afrika çekmişti...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder